İnternete büyük sansür uygulanmaya başlandı bile. Ne için? Özel yaşam mı? Yoksa hak ihlali mi? Hayır tabiki de. Kutuları korumak için!..Kabul edilen yasa değişikliği ile artık internette sansür var. Peki neden bu sansür uygulanıyor? Cevabı çok basit. Dilerseniz yine "Gezi Direnişi'ne" geri gidelim. O zamanlarda ülkenin dört bir yanından insanlar, vatanseverleri ulusalcılar, muhafazakarlar ve daha niceleri; sosyal medya aracılığıyla, internet aracılığıyla örgütlenmeler yaparak sokaklara inmiş ve Erdoğan'ın korkulu rüyası haline gelmişti. Nitekim dünyada da sosyal medya ortamında oluşturulan etkinlikler ile direnişler gerçekleştirilmiş ve hükümetler düşmüştü. Tabiki de bu bizim iktidar için korku haline gelmişti.
Bugüne geldiğimizde ise, olay ayakkabı kutusu, enişte-kayınço muhabbetine ve çocukların gemiciğine gelecek zevali engellemeye geldi. Tarihi Rüşvet ve Yolsuzluk Olayları esnasında internete ve sosyal medya ortamına düşen ve kim kiminle, nerede, ne yapıyor videolarını mutlak herkes görmüştür.
Ama gel gelelim bütün bu gözümüzün gördüğü gerçeklere rağmen hala internet sansürünü; özel yaşamın gizlili ve aile hayatı diye geçiştirmek isteyen bir bağnaz zihniyet ile karşı karşıyayız. Olayı bu kadar özele indirgeyecek kadar küçülmüşler artık. Peki asıl olay bundan mı ibaret? Tabiki de hayır.
Asıl olay nedir biliyor musunuz? Asıl olay; evladın yediği naneleri, buluştuğu müteahhitlerin görüntülerini saklamaktır. Asıl olay; enişte ile kayınçonun aldığı para dolu çantaların saklanmasıdır. Asıl olay; rüşverçisinin uçağı ile tatile giden bakanın yediği haltların gizlenmesidir. Asıl olay; belediye başkanının karıştırdığı haltların halktan gizlenmeye çalışılmasıdır. Asıl olay; cimri çocukların evden çıkan para kasalarının gizlenmeye çalışılmasıdır. Asıl olay; devletin ofisinde yapılan pazarlıkların üstünün örtülmeye çalışılmasıdır. Asıl olay; Başbakan'ın bile haberdar olduğu yolsuzlukların "ali cengiz oyunları" ile ortadan kaldırılmasıdır. Asıl olay; mafya toplantılarının saklanmasıdır.
İşte bu asıl olaylar gerçekleşirse, mağduru oynamak daha kolay olacaktır. Dindarcılık oynamaya ve oynadıkça da izleyici bulmak daha kolay olacaktır. Çünkü gazeteye çıkan haberler bir şekilde engellenebilir. Zaman alsa bile önüne er yada geç engel konulabilir. Ama sosyal medyada bir haber bir kez düştü mü al önünü alabilirsen.
Kabul edilen bu yasa ile artık söz konusu bakancık, kendi talimatı ile her türlü istemediği (ucu kendilerine ve ceplerine dokunan) haberler, resimeleri, videoları kaldırttırabilecek. Hatta "İletişim Daire Başkanı" bile bu kaldırma yetkisine sahip olacak. Çünkü o ayakkabı kutularının açılmaması lazım. Eğer o kutular açılırsa etrafa pis bir ayak kokusu sızabilir. Buda milleti rahatsız eder. Çünkü bunların hepsi aile hayatına girer. Dolayısıyla da özel yaşamın gizliliğidir. Onlara göre...
Bize göre ise; medya sansürüdür. Yani kör sultan ile sağır sultanlar yaratılmaya çalışılmadır. Hukukun idam edilmesi, demokrasinin sırtından bıçaklanmasıdır. Bununda en acı tarafı; bu işi, inanca bağlayarak faşistçe yapmalarıdır. Her şeye olduğu gibi buna da kılıf uydurmaya çalışıyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder