Ülkemizdeyse biraz geç kalınmış olsa bile, modern şehirciliğin ilk adımları 1800′lü yılların sonlarında atılırken, saat kuleleri bu aşamada önemli bir yer tutup ortaya çıkmaya başlamıştır. Kimi zaman dönem şartları içinde kol saatlerinin olmadığı düşünülünce, halkın saatten haberinin olması için kimi zamansa kısa sürede yapılmaları nedeniyle yetkililer, yöneticiler tarafından şehre katkıda bulunmak amacıyla yaptırılan saat kuleleri tarihsel akış içinde önemli bir yer tutmaktadır.
Saat kuleleri denilince akla gelen ünlü saat kulelerinden ilki Adana’nın Seyhan ilçesinde bulunan Büyük Saat’tir. Büyük Saatin inşa edilmesi dönemin Adana valisinin isteğiyle 1881 yılında başlamış ve 1882 yılında başarıyla sona ermiştir. Yapım aşamalarında Adana valileri Ziya ve Abidin Paşaların ve dönemin belediye başkanının büyük katkıları olmuştur. Osmanlı mimari özelliklerini taşıyan ve Neo-Barok tarzda yapılan saat kulesinin tasarımcıları ve mimarları, Krikor Ağa Bzdikian ve Kasbar Ağa Bzdikian’dır. Kare bir taban üzerinde inşa edilen ve 32 metre yüksekliğe sahip olan saat kulesi günümüzde Türkiyenin en uzun saat kulesidir. Ayrıca temelinin derin bir yapı içinde olması nedeniyle kulenin 35 metrelik bir uzunluğu olduğu da düşünülmektedir. Tarihsel akış içinde günümüze sadece şehir I. Dünya Savaşında Fransız işgali altındayken sorun yaşayarak gelen kule aynı zamanda 1935 yılında çeşitli bakım çalışmalarına uğramış ve günümüzde sorunsuz bir şekilde varlığını sürdürmektedir. Tam anlamıyla şehrin merkezinde ve en işlek caddelerinin bulunduğu bir bölgede bulunan kulenin bu durumu ziyaretçilere açık olmasını engellemekte ve bu konunun çözümü için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Aynı zamanda Avrupa şehirlerindeki gibi üzerinde saat başı vuran bir çan bulunan kule şehrin ve modern şehirciliğin en eski ve tarihi sembollerinden bir tanesidir.
Aslında yapıldığı çevre itibariyle bakılırsa bir diğer saray saati olan Yıldız Saat Kulesi İstanbulun Beşiktaş ilçesindeki Yıldız semtinde bulunmaktadır. 1890 yılında yapılan kule ve bir yapılar bütünü olarak tanımlanan Yıldız Sarayı içerisinde yer alan kule Osmanlı mimarisi özelliklerini taşımakla birlikte daha çok Oryantalist ve Neo-Gotik bir tarzı yansıtmaktadır. Sekizgen bir temel üzerine kurulan kulenin 3 katlı bir yapısı bulunmaktadır. İlk katında tarihçesi, ikinci katında termometre ve barometresi olan kulenin en üst katında saati ve dekoratif bir pusulası bulunmaktadır. Diğer saat kulelerine göre daha kısa olan kulenin saati 1993 yılında bakım ve onarım çalışmalarına uğramış ve günümüze sağlam bir şekilde gelmiştir.
Bir diğer saat kulesi olarak Hacı Paşa Saat Kulesi, bilinirliği diğer saat kulelerinin oldukça gerisinde kalmış olsa bile yapılış şekli ve amacıyla farklılık göstermiş ve tarihsel olarak kabul edilebilirliğini korumuştur. Mersinin Silifke ilçesinin Taşucu bölgesinde bulunan saat kulesi aslında Osmanlı mimarisi özellikleri taşıyan ve 1896 yılında yapılmış bir un fabrikasının bacasıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarında da aktif olarak varlığını sürdüren Hacı Paşa Un Fabrikasının zamanla kapanması ve yıkılmasına karşın ayakta kalan fabrika bacasının, fabrikanın sahibinin torunları tarafından 2005 yılında saat kulesine dönüştürülmesi ve 2006 yılında açılmasıyla ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda kule 2007 yılından bu yana T.C. Kültür veTurizm Bakanlığı tarafından onaylanmış bir tarihi eserdir. Diğer çoğu saat kulesinin aksine Hacı Paşa Saat Kulesi ülkemizde bireysel olarak yaptırılmış belli başlı saat kulelerinden bir tanesidir.
Oldukça popüler bir yapıya sahip kulenin yapıldığı dönem içinde, Osmanlı Devleti’nin toprakları içerisinde yer alan Balkan şehirlerden birkaç tanesinde de benzerleri bulunmaktadır. Ayrıca kulenin resmi 1980′li yıllarda Türk lirası banknotlarının üzerinde de kullanılmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesinin de simgesi olan kulenin çevresinde Konak Belediyesi ve Kaymakamlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Valiliği bulunmaktadır. Yapıldığı dönem şartları düşünülürse oldukça modern bir yapıya sahip olan kulenin yapılma amaçlarından bir tanesi de diğer kulelerde olduğu gibi şehirleşme hareketleridir. Anadolu coğrafyasında 1800lü yılların sonları ve 1900lü yılların başlarında başlayan şehirleşme hareketlerinin zaman içinde gelişmesiyle devlet daireleri dışında şehirleşme örneği sayılan diğer kuleler gibi ilk örneklerdendir. Dört katlı bir yapıdan meydana gelen saat kulesi, sekizgen bir taban üzerine inşa edilmiştir. Yapım aşamalarında çeşitli ekonomik zorluklar çıkan kulenin eksiklerinin tamamlanıp zamanında yetiştirilmesi için şehrin önde gelen ailelerinden, tüccarlarından ve devlet görevlilerinden çeşitli miktarlarda bağış toplanmıştır. 1970li yıllarda çevresinde işlek yollar bulunan kulenin yolların yer altına alınmasıyla zamanla çevresi park haline getirilmiş ve günümüzde de bu yapısıyla rahatlıkla gezilip görülebilecek bir yapıya kavuşmuştur.
Modernleşme hareketlerinde genç sayılan bir coğrafya olması nedeniyle, ülkemiz coğrafyasında saat kuleleri önemli bir yer tutmakta, onlarca farklı şehirde onlarca farklı tarzda saat kuleleri bulunmakta ve tüm bu saat kuleleri modern kültürün önemli bir parçası olmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder